Ameliyathaneden çıkan doktor, dördüncü kattaki ofisine inmek için asansöre bindi. Yanında bir de hasta vardı. Asansör sekizinci kata gelip durdu ve kapıları açıldı. Asansör kapısının önünde küçük bir çocuk dikiliyordu.
"Aşağı mı iniyor?" diye sordu çocuk. Doktor, çocuğu dikkatlice süzdü ve cevap verdi:
-"Hayır, yukarı çıkıyor." Düğmeye bastı ve asansörün kapıları kapandı. Yanındaki hasta, doktora dönüp sordu:
-"Neden çocuğun bizimle birlikte asansöre binmesine izin vermedin? Aşağı iniyorduk zaten." Doktor:
-"Çocuk çoktan ölmüştü. Geçtiğimiz gün lösemi yüzünden hayatını kaybetti."
-"Ölü olduğunu nerden çıkardın?" diye sordu hasta.
-"Sol bileğindeki mavi bilekliği görmedin mi? Ölenleri morga götürülmeleri için mavi bileklikle işaretlerler." dedi doktor.
-"Benimki gibi mi yani?" dedi hasta bilekliğini doktora göstererek.
Yatağımın Üstünde Biri Var!
Her çocuk gibi o da dolabın içinde saklanan yaratıklardan, yatağın altındaki canavarlardan korkuyordu. Bu nedenle de kapısını hiç kapatmaz, her gece uykuya dalana kadar annesi ya da babasının anlattığı masalları dinlerdi.
Yine bir gün babasına uykusunun geldiğini söyledi ve beraber çocuğun odasına gittiler. Çocuk pijamalarını giyerken, babası bu sırada çalan telefona koştu ama ahizeden sadece cızırtı geliyordu. Hatlarda bir sorun olduğunu düşünerek, oğlunun yanına geri dönen baba, onun yatağına çoktan girmiş olduğunu gördü.
Ve her gece yaptığı gibi “hadi bakalım, yatağının altında canavar var mı yok mu kontrol edelim” dedi. Ama aşağıya eğilince orada öylece donakalacaktı. Çünkü yatağın altında elindeki pijamalarına sıkı sıkı sarılmış oğlu vardı ve korku içinde fısıldayarak “baba yatağımın üstünde biri var” diyordu.
Charlie Gidince
Erkek kardeşim Charlie’nin evden ayrılmasından nefret ediyordum. Ailem sürekli bana onun ne kadar hasta olduğunu anlatsa da bu duygudan kopamıyordum.
Küçük bir kardeşim olmadan ne kadar sıkıldığımdan şikayet ettiğimdeyse ailem, kardeşimin bir hastanede karanlık bir odaya kapatıldığını hatırlatarak onun can sıkıntısının benimkinden çok daha kötü olduğunu söylüyordu.
Beyninde hastalık olan Charlie her seferinde öncekinden daha kısa süre evde kalma kaydıyla geri döndü. Ancak tedavilerin hepsi başarısız oldu. Komşumuzun kedisinin gözleri Charlie’nin oyuncak sepetinden çıktı, annemin vitaminleri bulaşık makinesi tabletleriyle değiştirildi, babamın jiletleri çocuk kaydırağına saplanmış bulundu.
Ailem, rahatsızlığının onu büyüleyici yaptığını ve sonunda rehabilitasyona cevap vereceğine inanıyordu. Bense Charlie her gittiğinde geri dönene kadar normalmiş gibi davranıyor ve kardeşimin gelmesi için sabırsızlanıyordum.
Hiç yorum yok